Bu bitkilerin zararları da var
Tanı ve tedavi imkanlarının her geçen gün gelişmesine rağmen görülme sıklığı artan kanser tedavisinde, medikal tıbbın yanı sıra kontrolsüz kullanılan bitkisel ürünlerin ve vitamin takviyeleri, kanseri önlemek, durdurmak yerine olası riskleri artırabildiği, tedavinin etkinliğini azaltabildiği ve ciddi komplikasyonlara yol açarak, ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
ISIRGAN OTU-SARIMSAK: Isırgan otunun, kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerindeki olumsuz etkisi, kemoterapi yan etkileri ile karışabiliyor. Aşırı sarımsak tüketimi, kanama problemine yol açabiliyor.
Bu bitkilerin, kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanılmaması gerekmektedir. Japon eriği ölümcül kanamalara yol açabileceğinden kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabilmektedir. Meme ve rahim kanseri hastalarının soya ve ginsengten uzak durması gerekiyor. Japon eriği olarak bilinen Ginkgo Biloba, içeriği nedeniyle kanamaya eğilimi artırıyor.
Özellikle kanı sulandıran ilaçları kullananlarda (Kumadin-Heparin) ölümcül kanamalar görülüyor.
Koni çiçeği, kirpi otu olarak bilinen Echinacea da karaciğerde yıkılan bazı ilaçların etkinliğini azaltabildiğinden kemoterapi ile birlikte alınması önerilmiyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ilaçlarını kullananların bu üründen kesinlikle uzak durması isteniyor.
SOYA VE GİNSENG: Soya ürünleri ise içerdiği isoflavonların östrojenik hormonal etkisi nedeniyle meme ve rahim kanseri olan hastalarda zararlı olabiliyor.
Soyada bulunan ”genistein” adlı bir madde, tamoksifenin etkinliğini azaltabiliyor. Tamoksifen kullanan meme kanseri hastalarının soya ürünlerinden uzak durması gerekiyor. Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını da etkileyebiliyor. Yeşil çayın tablet halinde yüksek dozlarda alınması, mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabiliyor.
Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğundan, meme ve rahim kanserli hastaların bunları kullanmaması gerekiyor. Ginseng, bazı ilaçların kan düzeyini azaltabiliyor, bazılarını da artırabiliyor.
Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanların, ginsengden uzak durması gerekiyor.
Cüce palmiyenin, içerdiği hormonal maddelerden ötürü meme ve rahim kanseri hastalarının tüketmemesi gerekiyor. Tedavi için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalarının da tedavi etkileşimi olabileceğinden bu üründen uzak durması isteniyor.
Hipericum perforatum, binbirdelik otu da ilaç etkileşimlerinden dolayı kanser ilacının kan seviyelerini ve etkisini azaltabiliyor. Bunun dışında birçok ilacın etkisini azaltma ya da arttırma yönünde etki edebiliyor. Kemoterapi alan hastaların, bu ürünü kesinlikle kullanmaması gerekiyor.
ZAKKUM – SİYAH ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ – KÖPEK BALIĞI KIKIRDAĞI: Kedi otunun, ”Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposit” kullananlarca tüketilmemesi, ezan çiçeği ile gece mumu yağının serum proteinlerine bağlandığı için ilaç etkinliğini değiştirebildiğinden kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gerekiyor.
Kaya Koruğu, bazı kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azalttığından kemoterapi ile alınmaması ve karaciğer sorunu olanlarca kullanılmaması isteniyor. Özellikle karaciğer toksisitesini arttırabiliyor.
Yaban mersinini, kanama problemi olanların, kemoterapi-radyoterapi alanların, ”kumadin” kullananların tüketmemesi gerekiyor.
Siyah üzüm çekirdeği, yüksek dozlarda alındığında bazı ilaçlarla etkileşebiliyor.
Bu nedenle, ”Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin” kullananlarca alınmaması vurgulanıyor.
Köpekbalığı ve sığır kıkırdağı, kalsiyum yüksekliğine yol açabiliyor. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabiliyor. Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona ve alerjik reaksiyona yol açabiliyor.
Sekiz farklı karışımdan oluşan Pc-Spes, içeriğinden ötürü östrojen ve diğer bazı maddelerle kontamine olabiliyor. Jinekomasti, libido azalması, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabiliyor. Pc-Spes’in herhangi bir amaçla kullanılmaması gerekiyor.
Zakkum, mevcut hali ile kanser tedavisinde kullanılmamalıdır. Olumlu etki yaptığına dair bilimsel veri bulunmuyor.
Hacettepe Üniversitesi
Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. İsmail Çelik
ISIRGAN OTU-SARIMSAK: Isırgan otunun, kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerindeki olumsuz etkisi, kemoterapi yan etkileri ile karışabiliyor. Aşırı sarımsak tüketimi, kanama problemine yol açabiliyor.
Bu bitkilerin, kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanılmaması gerekmektedir. Japon eriği ölümcül kanamalara yol açabileceğinden kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabilmektedir. Meme ve rahim kanseri hastalarının soya ve ginsengten uzak durması gerekiyor. Japon eriği olarak bilinen Ginkgo Biloba, içeriği nedeniyle kanamaya eğilimi artırıyor.
Özellikle kanı sulandıran ilaçları kullananlarda (Kumadin-Heparin) ölümcül kanamalar görülüyor.
Koni çiçeği, kirpi otu olarak bilinen Echinacea da karaciğerde yıkılan bazı ilaçların etkinliğini azaltabildiğinden kemoterapi ile birlikte alınması önerilmiyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ilaçlarını kullananların bu üründen kesinlikle uzak durması isteniyor.
SOYA VE GİNSENG: Soya ürünleri ise içerdiği isoflavonların östrojenik hormonal etkisi nedeniyle meme ve rahim kanseri olan hastalarda zararlı olabiliyor.
Soyada bulunan ”genistein” adlı bir madde, tamoksifenin etkinliğini azaltabiliyor. Tamoksifen kullanan meme kanseri hastalarının soya ürünlerinden uzak durması gerekiyor. Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını da etkileyebiliyor. Yeşil çayın tablet halinde yüksek dozlarda alınması, mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabiliyor.
Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğundan, meme ve rahim kanserli hastaların bunları kullanmaması gerekiyor. Ginseng, bazı ilaçların kan düzeyini azaltabiliyor, bazılarını da artırabiliyor.
Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanların, ginsengden uzak durması gerekiyor.
Cüce palmiyenin, içerdiği hormonal maddelerden ötürü meme ve rahim kanseri hastalarının tüketmemesi gerekiyor. Tedavi için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalarının da tedavi etkileşimi olabileceğinden bu üründen uzak durması isteniyor.
Hipericum perforatum, binbirdelik otu da ilaç etkileşimlerinden dolayı kanser ilacının kan seviyelerini ve etkisini azaltabiliyor. Bunun dışında birçok ilacın etkisini azaltma ya da arttırma yönünde etki edebiliyor. Kemoterapi alan hastaların, bu ürünü kesinlikle kullanmaması gerekiyor.
ZAKKUM – SİYAH ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ – KÖPEK BALIĞI KIKIRDAĞI: Kedi otunun, ”Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposit” kullananlarca tüketilmemesi, ezan çiçeği ile gece mumu yağının serum proteinlerine bağlandığı için ilaç etkinliğini değiştirebildiğinden kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gerekiyor.
Kaya Koruğu, bazı kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azalttığından kemoterapi ile alınmaması ve karaciğer sorunu olanlarca kullanılmaması isteniyor. Özellikle karaciğer toksisitesini arttırabiliyor.
Yaban mersinini, kanama problemi olanların, kemoterapi-radyoterapi alanların, ”kumadin” kullananların tüketmemesi gerekiyor.
Siyah üzüm çekirdeği, yüksek dozlarda alındığında bazı ilaçlarla etkileşebiliyor.
Bu nedenle, ”Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin” kullananlarca alınmaması vurgulanıyor.
Köpekbalığı ve sığır kıkırdağı, kalsiyum yüksekliğine yol açabiliyor. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabiliyor. Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona ve alerjik reaksiyona yol açabiliyor.
Sekiz farklı karışımdan oluşan Pc-Spes, içeriğinden ötürü östrojen ve diğer bazı maddelerle kontamine olabiliyor. Jinekomasti, libido azalması, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabiliyor. Pc-Spes’in herhangi bir amaçla kullanılmaması gerekiyor.
Zakkum, mevcut hali ile kanser tedavisinde kullanılmamalıdır. Olumlu etki yaptığına dair bilimsel veri bulunmuyor.
Hacettepe Üniversitesi
Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. İsmail Çelik
Konular
- İşte bazı bitkilerin zararları
- Şifalı Bitkilerin Zararlarını biliyor musunuz
- Bu bitkilerin zararları da var
- BİTKİLER GERÇEKTEN ZARARLI MIDIR
- Vücuda faydalı şifalı bitkilerin zararları
- Bitkilerin yan etkileri ile oluşan zararları
- Tiroid ameliyatı olanlara bitkilerin zararları
- Her bitkinin çayı olurmu? bitki çayları ne kadar saglıklı?
- Bitkilerin bazılarından bilinen yan etkiler
- Aşırı portakal tüketmenin zararları
- Greyfurt suyu düşman mı?
- Yemekten sonra meyve tüketmek, tatlının ardından su içmek zararlı mı?
- Ezber bozan kanser açıklaması
- Masum karışımlar tehlikeli sonuçlar
- İlaçları meyve sularıyla içmek tehlikeli olabilir
- Bu besinlerden uzak durun!
- YARARLI VE ZARARLI GIDALARIN LİSTESİ
- Aktarlarda satılan bitkilerin çoğu faydasız
- Şifalı bitkiler, kullanılan ilaçları olumsuz etkileyebilir
- Şeker kansere davetiye çıkarıyor
- İlaç kullanırken bunlara dikkat
- Hazır Meyve Sularındaki Zararlı Katkılar
- Hazır ambalajlı ürünler ne kadar sağlıklı
- Yoğurt alırken bu rakamlara dikkat !
- Hastalıkların sebebi mısır şurubu mu
- Yıllık hava durumu raporlarının temini ve incelenmesi
- Ayrık otu nedir zararları ve mücadele yöntemleri
- Yoğurdu hayatınızdan çıkarın! Çünkü...
- Çağımızın biyolojik silahı buğday
- Günlük Hayatta Sağlıklı Besin Olarak Tükettiğimiz Ton Balığı